A1 Capital'in piyasa analizi şöyle:
"Pazar günü işlem gören Orta Doğu borsalarındaki tepkiler, İran'ın ABD'nin çatışmaya aniden ve derinden müdahil olmasına yanıt olarak İsrail'e yönelik füze saldırılarını yoğunlaştırmasına rağmen piyasaların olumlu bir sonuç beklediğini gösteriyor.
Petrol ve doğalgaz gibi fosil kökenli enerji kaynaklarının ekonomideki sektörlerin ana girdisi olması nedeniyle enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar; Enerjiyi ithal eden ülkelerde, enerji fiyatlarının artması enflasyonu artırmakta ve döviz rezervlerini azaltmaktadır. Paranın değer kaybetmesi milli paranın satın alma gücünü azaltmakta ve enerji ithalatını daha pahalılaştırmaktadır. Bu durum ülkedeki verimliliği olumsuz açıdan etkilerken, üretim maliyetlerini yükseltmektedir.
Enerji fiyatlarının artması üretimde kullanılan temel girdilere erişmeyi zorlaştırmakta ve üretimi azaltmaktadır. Verimliliğin düşmesi reel ücret düzeyini azaltarak, işsizliği artırmaktadır. Bu gelişme enflasyonu hızlandırmakta ve dolayısıyla vatandaşların ve devletin satın alma gücünü zayıflatmaktadır. Buna bağlı olarak özel ve kamu harcamalarının düşmesi de ülke ekonomisini negatif yönde etkilemektedir. Sanayileşmeleri enerji tüketimine bağlı olan gelişmekte olan ülkeler açısından enerji fiyatlarındaki artış, ithal edilen emtianın fiyatının yükselmesine buna karşın, ihracata konu olan malların değerinin ise düşmesine sebep olmaktadır. Bu durum enflasyonu artırıcı yönde etki yaratarak ödemeler dengesini üzerinde de olumsuz etki yaratmaktadır Ayrıca enerji fiyatlarındaki artışlar, enflasyon ve nominal faiz oranlarını yükseltince yatırımlar ve hisse senetlerinin fiyatları dengeleri de bozulmaktadır.
Petrol ve doğalgazda oluşan fiyat artışları, ekonomide maliyet enflasyonu ve faiz artışına neden olmakta ve bu durumdan girişimcilerin yatırım kararları negatif yönde etkilenmektedir. Yatırımların azalması, kapasite kullanımının ve üretimin azalmasına ve böylece işsizliğin artması ve GSYİH’nın düşmesine neden olmaktadır. Enerji fiyatlarındaki yükselme ithalatçı ülkelerin dış ticaret dengesini negatif yönde etkilemekte ve bu nedenle ithal malları pahalı hale gelirken, ihraç mallarının değeri düşmekte, diğer bir deyişle reel milli gelirin azalmaktadır.
Merkez bankasının para politikasında herhangi bir değişiklik yapmaması durumunda, nominal döviz kuru artmakta buna bağlı olarak, enerji ithalatçısı ülkelerin milli varlıklarının değeri azalmakta ve yabancı döviz bazlı uluslararası rezerv ihtiyacı çoğalmaktadır. hammadde ve aramalı ithalatı fazla, tasarruf oranı düşük, sürekli dış açık veren ülkelerde kurlar, girdi maliyetlerini ve kalkınmanın finansmanını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle bu yapıdaki ekonomilerde kur istikrarı büyük önem taşımaktadır."
Hibya Haber Ajansı
© Copyright 2025 Özel Oturum Tüm Hakları Saklıdır.
Web sitemiz Hibya Haber Ajansı Abonesidir.